Skip links

Ekonomik Sürdürülebilirlik

Prof. Dr. Hakan Benzer

CemenTürk Uluslararası Sürdürülebilir Çimento & Klinker Üretim Teknolojileri Semineri’nde (CUSCIT’23) altıncı oturum olan “Ekonomik Sürdürülebilirlik” teması ile 24 Kasım 2023 tarihinde gerçekleştirildi. Moderatörlüğünü Prof Dr. Hakan Benzer’in yaptığı oturumun konuşmacıları Saint Gobain Construction Chemicals Çimento Kimyasalları Direktörü Ahmet Kuvel, DAL Engineering Proje ve Satış Müdürü Uğur Karpuz, ÇİMSA Proses Geliştirme ve Kalite Müdürü Selim Okur ve ÇİMSA Sürdürülebilirlik Yöneticisi Zeynep Selin Güler oldu.

Ahmet Kuvel
Çimento Kimyasalları Direktörü

Saint Gobain Construction Chemicals

Oturumda ilk sözü Saint Gobain Construction Chemicals Çimento Kimyasalları Direktörü Ahmet Kuvel aldı ve “Yeni Teknoloji Çimento Kimyasalları” başlıklı bir sunum yaptı. Sunumunda Grace firmasının 1989 yılında TIPA’nın çimento kimyasallarında kullanımının patentini aldığını söyleyen Kuvel, bunun günümüzde klasik çimento kimyasallarında kullanılan en önemli hamadde olduğunu söyledi. Çimento kimyasallarının sadece hidratasyonu etkilemekle kalmadığını aynı zamanda çimento morfolojisini de etkilediğini belirten Kuvel, örneğin etringite iğne kristallerinin genellikle daha çok sayıda ve daha küçük ve C-S-H ağının daha yoğun olduğunu ifade etti.

Uğur Karpuz
Satış Müdürü Dal Engineering Group

İkinci olarak DAL Engineering Proje ve Satış Müdürü Uğur Karpuz “Gelişmiş Bilgisayar Akışkanlar Dinamiği (CFD) Yazılım Uy- gulamaları ile Karbon Emisyonunun Azaltılması ve DAL’ın CFD Uygulamalarıyla Başarılı Durum Çalışmaları” konulu bir sunum gerçekleştirdi. çimento endüstrisinin çevresel etkilerini yüksek enerji tüketimi, yüksek ısı tüketimi, yüksek sera gazı emisyonları ve yüksek CO2 emisyonları olarak özetleyen Karpuz, CO2 emisyonunun temel kaynağının yakıt yanması, enerji üretimi ve kalsinasyon reaksiyonu olduğunu vurguladı. Çimento fabrikalarında siklon tasarımlarının enerji verimliliği açısından büyük önem taşıdığını ifade eden Karpuz, daha az enerji tüketimi için özel tasarımın önemli olduğunun altını çizdi: “CFD ekibi geometrik parametreleri tekrar tekrar değiştirerek optimum tasarımı sağlamak için simülasyon yapmaktadır. Azalan Basınç Düşüşü elektrik enerjisinin azaltılmasını sağlar. Bu dolaylı CO2 emisyon- larını önler.” Siklonlar için CFD’yi aktaran Karpuz şunları ekledi: “Siklon simülasyonları için CFD tekniklerini kullanmak zorlu olsa da optimizasyona katkısı büyüktür. Yazılım ve sayısal yöntemler açısından güncel gelişmeleri takip etmek ve daha yüksek doğruluk ve sayısal kararlılık için sürekli gelişme ise önemlidir. Sonuçları geniş saha deneyimiyle karşılaştırarak mükemmelleştirmek ve yine basınç düşüşü ve ayırma verimliliği için mükemmel akış alanı yaratma konusunda da CFD öne çıkar”

Ekonomik sürdürülebilirlik, günümüzde ekonomik faaliyetlerin çevresel ve sosyal etkilerini dengelemeyi amaçlayan kapsamlı bir yaklaşımı ifade eder. Sadece kâr odaklı bir ekonomik büyüme yerine, uzun vadeli bir perspektife dayalı olarak kaynakların etkin kullanımı, gelir dağılımındaki adalet, sosyal refah ve çevresel etkilerin minimize edilmesi gibi faktörlere odaklanır. Ekonomik Sürdürülebilirlik konusuna dair tüm ayrıntılar CUSCIT’23’te oturumunda paylaşıldı.

 

Zeynep Selin Güler

Sürdürülebilirlik Yöneticisi Çimsa

 

 

 

 

 

Selim Okur

Proses Müdürü Çimsa

Oturumda son olarak sahneye çıkan ÇİMSA Proses Geliştirme ve Kalite Müdürü Selim Okur ve ÇİMSA Sürdürülebilirlik Yöneticisi Zeynep Selin Güler ise “Çimento Sektöründe Sürdürülebilirlik ve Karbon Yönetimi” başlıklı bir sunum yaptı. Çimsa’nın sürdürülebilirlik hedeflerinden bahseden Okur ve Güler, güçlü AR-GE, inovasyon ve teknolojik dönüşüm ile düşük karbon ekonomisine geçişe katkı sunma, ürünler ile sürdürülebilir yaşam alanlarının gelişimine öncü olma, dengeli ve riske duyarlı yönetişim modeli ile sürdürülebilir paydaş değeri üretme ve tüm iş süreçlerinde “İnsana Yakışır İş” ve “İş’te Eşitlik” ilkesini odağa alma vizyonu ile hareket ettiklerini belirttiler. Çimsa’nın dekarbonizasyon yolculuğu ve çalışmalarından da bahseden Okur ve Güler, 2050’de “Net Sıfır CO2” vizyonu ve 2030 bilim temelli emisyon azaltım hedefi ile ilerlediklerini belirttiler: “Fosil yakıt ve doğal kaynak kullanımını azaltılması için alternatif kaynak kullanımının artırılması ve düşük karbon ekonomisine geçişi destekleyen, düşük klinker ve yüksek katkı içeren sürdürülebilir ürün portföyüne geçiş için çalışıyoruz. Ayrıca karbon yoğunluğu düşük dekarbonize hammadde uygulamaları, yenilenebilir enerji üretimi ve tedariği, süreç optimizasyonu ve enerji verimliliği çalışmaları ve teknoloji iyileştirme ve yeni teknoloji yatırımları odağımızda bulunuyor.”

 

Leave a comment